Not DefterimNot defterimi didikliyorsunuz ama sorun değil. Sonuçta yazılanlar hepimiz için ufak bir fayda sağlacaksa ne mutlu bana. Burada gündelik hayatımdan tutun da güncel konulara kadar bir çok şey hakkında yazılar yazacağım yani en azından öyle bir niyetim var.

 

 

Sosyal Medya Düzenlemesi.

Sessiz sedasız bir düzenleme hayatımıza giriyor. Karşısında çok fazla direnç gösterilemeyen bir yasa teklifi artık resmileşmek üzere. Komisyonları ışık hızı ile arkasında bırakır, son aşamaya, meclise sunulmaya geldi ki onaylanmasına kesin gözü ile bakılıyor.

 

Öncelikle bu düzenlemenin nasıl ortaya çıktığına bakalım.

İnsanların bireysel olarak internette var oldukları yerler sosyal medyalardır, o kadar değerlidir ki yaptığı bağımlılık üzerine düzinelerce araştırma yapılmış ve yapılmaya devam edilmektedir. Sosyal medyada ortaya atılan haberlerin gerçekliğini sorgulama mekanizmamız hala yeterli seviyede değil. Gerçi gündelik yaşantımızda da aynı şekilde duyduğumuz şeyleri çok fazla sorgulamıyoruz. Sosyal medyada gerçek hayatın aksine haberler inanılmaz bir hızla yayılıyor yani birkaç saat içerisinde binlerce hatta milyonlarca insan bu haberlere ulaşabiliyor. Bu da olaylara verilen tepkinin ani ve bir bütün halinde olmasına yol açıyor. Örnek vermek gerekirse köpekler ile ilgili gerçek hayatta kulaktan kulağa yayılan bir bilgi ile örgütlenip eylem yapmak haftalarınızı, aylarınızı ya da yıllarınızı alabilir. Ama sosyal medyada başlayan kampanyada birkaç gün içerisinde ciddi bir kitle oluşturabilirsiniz. Bu ani ve şiddetli fırtına toplumsal olaylarda pozitif sonuçlar doğursa da siyasi olarak baskın güç için ciddi tehlikeler oluşturabiliyor. Bunu dönem dönem farklı ülkelerdeki olaylarda alınan sonuçlardan görebiliyoruz.

 

Sosyal medya düzenlemesi iktidar için önemli bir kalem ama madalyonun iki yüzü olduğu için bu güne kadar çok üzerinde durmadılar. Bunun nedeni de aynı sosyal medya kanalları üzerinden rakiplerine uygulamak istedikleri baskı isteği olabilir ama bu konuda çok başarılı olamadıklarını söyleyebiliriz. Son zamanlarda ise özellikle Cumhurbaşkanı'nın Youtube üzerinden gençler ile bir araya geldiğinde aldığı tepki devamında da bakan hakkında çıkan haberler sanırım baskın gücün artık bu alana hükmedemeyeceği kanaatini doğurmuş olmalı ki hemen acele bir şekilde düzenleme ihtiyacı hissettiler.

Artık sosyal medya ivedilikle kontrol altına alınmalıydı, yaklaşan seçim atmosferinde genç kuşağa ulaşamayan iktidar bu kuşağın adeta kalesi konumunda olan internete ağır bir darbe vurarak terbiye etme yöntemini seçiyor.

 

 

Peki bu yöntem içerisinde yer alan başlıklar neler ?

- Ülkemizde temsilcilik açmaları istenecek.

Günlük bir milyon üzerinde trafiği olan sosyal medya firmaları için Türkiye'de temsilcilik açmak zorunlu olacak.

 

- Talep edilmesi halinde belirtilen süre içerisinde gönderi silinmesi talep edilebilecek.

BTK veya T.C Mahkemelerinin vermiş olduğu kararlar neticesinde istenilen herhangi bir içerik belirtilen süre zarfı içerisinde kaldırılacak.

 

- Unutma Hakkı Olacak.

Geçmişe yönelik oluşan arama kayıtları sosyal medya girdileri için silme talebinde bulunulabilecek.

 

- Engelleme yok ama hız düşürülecek.Kurallara uymayan sosyal medya sitelerine ulaşım için bant genişlikleri %90’na kadar daraltılabilecek.

 

 

Bu düzenleme neyin önüne geçebilir?

Bu düzenlemeyi ne kadar masum görmeye çalışırsak çalışalım iktidar için ciddi bir sansür imkanı veriyor. Bu medyalarda o paylaşımları yapan kişileri bulmak yerine toplu halde tüm yapıyı cezalandırmak ne kadar mantıklı? Atıyorum akit gazetesinde ayrışmayı ve kutuplaşmayı besleyen tonla köşe yazısı varken bunlara müdahele etmeyen, gazeteye herhangi bir yaptırım uygulamayan baskın güç sosyal medyada dilediği içeriği serbest bırakma, dilediğinin dolaşımına izin verme hakkını neden elinde bulunduruyor? Her şeyin tek noktaya bağlandığı ülkemizde, alınan kararların ve uygulamaların tartışıldığı şu zamanlarda bu adım da bu tartışmanın altına odun atmak olmuyor mu?

 

Sonuç Olarak.

Hakaretin cezası, yalan haberin cezası belli. Bu tarz eylemleri yapanları bulmak için hem teknoloji gelişti hem de asayiş birimleri bu işle artık daha fazla haşır neşir. Buna rağmen topyekun bir engelleme politikası aslında arka planda daha büyük bir planın habercisi olabilir mi?

Bekleyip, göreceğiz.

Diğer Notlarım